top of page

Araştırma Blogu

  • Yazarın fotoğrafı: Murat BARIŞ
    Murat BARIŞ
  • 25 Eyl 2024
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 26 Eyl 2024

Günümüzde insanlık, savaşların ve çatışmaların yıpratıcı etkileriyle başa çıkmaya çalışmaktadır. Tarihte sayısız savaş yaşanmış, toplumlar derin yaralar almış ve insanlık onuru zedelenmiştir. Ancak, savaşsız yeni bir dünya düzeni kurma fikri, barış ve uyum içinde bir arada yaşama arzusunu hep dile getirilmiştir. Bu makalemde, savaşsız yeni bir dünya düzeninin nasıl kurulabileceğine dair bazı unsurlar üzerinde durmak istiyorum.


  • Eğitim ve Farkındalık

Savaşsız yeni bir dünya düzeni için ilk adım elbette, toplumları eğitmek ve bilinçlendirmekten geçmektedir. Milliyetçilik, ırkçılık ve aşırı unsurlara karşı, barış eğitimi, bireylerin hoşgörüsünü, empati ve anlayış geliştirmesine yardımcı olacak faaliyetlerin yaygınlaştırılması genç nesillere, farklı kültürlerin zenginliklerini ve çeşitliliğini öğretmek, savaşların kökenindeki korku ve cehaleti ortadan kalkmasını sağlayacaktır.


  • Diplomasi ve İletişim

Uluslararası ilişkilerde diplomasi ön planda tutulmalıdır. Ülkeler arasındaki sorunları çözmenin en etkili yolu, diyalog ve müzakere yöntemleridir. Savaş yerine pazarlık yapmak, ilişkinin güçlenmesine ve problemin barışçıl bir şekilde çözülmesine olanak tanımaktadır. Ayrıca, uluslararası kuruluşların etkinliği artırılmalı ve bu tür örgütler aracılığıyla ülkeler arasında iş birliği teşvik edilmelidir.


  • Ekonomik Eşitlik

Savaşların bir diğer nedeni de ekonomik eşitsizliklerdir. Dünya genelinde yoksulluk, adaletsizlik ve kaynakların dengesiz dağılımı, çatışmaları besleyen etmenlerin başında gelmektedir. Savaşsız yeni bir dünya düzeni için, küresel ekonomik sistemde reformlar yapılmalı, adaletli bir ekonomik dağılım sağlanmalı ve tüm bireylere eşit fırsatlar sunulmalıdır.


  • Çevresel Sürdürülebilirlik

İklim değişikliği ve çevresel sorunlar, ülkeler arasındaki gerilimi artmasına neden olmaktadır. Savaşsız yeni bir dünya için çevresel sürdürülebilirlik kritik bir öneme sahiptir. Doğal kaynakların korunması, yeşil enerjiye geçiş ve çevre dostu politikaların benimsenmesi hem barışı koruyacak hem de gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakacaktır.


  • Kültürel Değişim ve İşbirliği

Kültürel değişim ve işbirliği, uluslararası ilişkileri güçlendiren ve karşılıklı anlayışı artıran unsurlardır. Farklı kültürlerin bir araya gelmesi, önyargıları kırarak dostluk bağlarının gelişmesini sağlayacaktır. Kültürel projeler, sanat etkinlikleri ve değişim programlarıyla ülkeler arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi teşvik edilmelidir.


Sonuç olarak savaşsız yeni bir dünya düzeni kurmak, tüm insanlığın ortak sorumluluğudur. Barış, adalet ve eşitlik ilkelerine dayanan bir yapı inşa etmek, sadece hükümetlerin değil, bireylerin de çabalarını gerektirir. Eğitimden diplomasiye, ekonomik eşitlikten çevresel sürdürülebilirliğe kadar geniş bir yelpazede atılacak adımlar, savaşların önlenmesine ve kalıcı barışın sağlanmasına katkı sağlayacaktır. İnsanlık, geçmişte yaptığı hatalardan ders alarak, daha huzurlu ve uyumlu bir dünya için elini taşın altına koymalıdır. Unutmamalı ki daha adil ve yaşanabilir bir DÜNYA mümkündür.

  • Yazarın fotoğrafı: Murat BARIŞ
    Murat BARIŞ
  • 3 Eyl 2024
  • 2 dakikada okunur

Türkiye günlerdir Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde yaşanan olayı konuşuyor. Sosyal medyada kurulan mahkemelerde kimi genç teğmenleri “Darbeci” ilan ediyor, kimi gizleyemediği sevinciyle “Kemalist ordu konuşacak” diyemese de 28 Şubat’tan, 2007’deki Cumhuriyet Mitinglerinden esintiler taşıyan hükümler veriyor! Öncelikle bu ordu hepimizin. Kimsenin siyasi hesaplarla Türk Silahlı Kuvvetlerini ideolojik eksenli bir tartışmaya çekmeye hakkı yok. Hele de tarihin bu döneminde. Bu ordu 15 Temmuz ihanetinden sonra adeta destan yazdı. Fırat Kalkanında, Zeytin Dalı’nda, Barış Pınar’ında, Pençe Kilit harekatlarında dünya askerlik tarihine geçecek başarılar elde etti.


Küresel emperyalizm yeni bir dünya düzenini oturtmaya çalışırken Suriye’nin kuzeyinde, Irak’ta, Libya’da, Kafkaslarda, Balkanlarda, Afrika’da, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklı tezlerini ve gasp edilmek istenen çıkarlarını muhafaza etti. Etmeye de devam ediyor.


Türkiye’nin etrafının ateş çemberine döndüğü bir süreçte en son ihtiyaç duyacağımız şey TSK’nın iç siyasi tartışmalara çekilmesi olur. Yukarıda saydığımız coğrafyalarda bizimle rekabette olanların en çok istediği şey tam olarak budur. Aman dikkat. Sosyal medya refleksleriyle sıcak tutulmaya çalışılan bu tartışmanın daha fazla sürdürülmeden sonlandırılması gerekiyor.


Resmi kaynaklara göre şuan Kara Harp Okulu mezuniyet törenindeki “Kılıç Çatma” hareketiyle ilgili başlatılan bir soruşturma yok. Ancak bir inceleme yapılacak. Ant içen 980 teğmenden 200-250’sinin neden eski yemini tekrar ettiğine bakılacak. Elde edilen sonuçlara göre ilgili yönetmelik çerçevesinde hareket edilecek. Peki genç teğmenlerin yaptığı bir disiplinsizlik mi? Evet öyle. TSK kendi iç bünyesinde bu meseleyi çözecektir. Sosyal medya mahkemelerinin işi değil bu.


O teğmenler henüz 20’li yaşlarının başında. Heyecanlılar, omuzlarındaki büyük sorumluluğun farkındalar. Onların heyecanını kullanarak toplumu ayrıştırmak için fırsat kollayanlara istediklerini vermeyelim. Trakya ve boğazlarla beraber Anadolu’nun dünyanın en kıymetli mülkü olduğunu ve bu mülkün tapusunun bizde olduğunu unutmayalım. Ve tabii ki bu mülkte gözü olanları da…


Son dönemde dünyayı etkileyen savaşlar ve iç karışıkların tamamının bize kuş uçuşu 1-2 saat mesafede olması tesadüf değil. Anadolu’nun savunması bu yüzden Gazze’den başlıyor. Mehmetçik bu yüzden Suriye’de, Irak’ta, Libya’da…


Gazi Mustafa Kemal’in geçen yüzyılda çizdiği Misak-ı Milli sınırları tarihin ve coğrafyanın bize dayattığı ana hedef.


Söz konusu olan vatansa, Misak-ı Milli ise hepimiz Atatürk’ün askerleriyiz.

Kimse meseleyi başka taraflara çekmesin. Milletin çocuklarını millete karşı doldurmaya çalışmasın.

Türkiye bir kez daha bu tuzağa düşmez.

  • Yazarın fotoğrafı: Murat BARIŞ
    Murat BARIŞ
  • 20 Ağu 2024
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 2 Eyl 2024

Douglas Macgregor..

Pentagon eski danışmanı ABD’li bir emekli Albay… Geçen hafta ABD’nin Türkiye’ye saldırması için PKK’yı hazırladığını iddia etti! Bizim için malumun ilanı gibi bir şey bu emekli albayın söyledikleri.

Ancak ABD Ankara Büyükelçisi bu konuda farklı düşünüyor.. Ona göre Macgregor’ın iddiaları “Saçmalık” ve üzerinde durulmaya değecek önemde değil! Çünkü PKK, ABD’nin terör örgütü listesinde!

Büyükelçi haklı. ABD, 10 Ağustos 1997’den beri PKK’yı terör örgütü olarak kabul ediyor! Ama aynı ABD, Suriye’nin kuzeyinde “Gayriresmi kara gücü” ilan ettiği YPG’yi “Özgürlük savaşçıları” olarak dünyaya tanıtıyor! Eğitiyor, donatıyor, fonluyor ve fonlatıyor! YPG’nin PKK’nın yan şubesi olduğunu görmezden geliyor. Bizden de öyle davranmamızı bekliyor!


Dün sosyal medyada Douglas Macgregor’ın yeni bir videosu dolaşıma girdi. ABD’den sonra İsrail’in kirli sırlarını ifşaya başlayan Macgregor diyor ki…

İsrail’in Gazze’deki asıl amacı güvenliğini sağlamak değil topraklarını genişletmek.

Hamas’ı bahane ederek bölgedeki tüm Arapları yok edecekler. Bu uzun zamandır yapmayı düşündükleri ama cesaret edemedikleri bir şeydi.

ABD’deki İsrail lobisinin hem Washington’ı hem de birçok Batılı ülke başkentini kontrol eder hale gelmesiyle cesaretlendiler. Batıda kontrol ettikleri sadece siyaset değil. Medya ve finans da onların elinde!


Macgregor’ın PKK analizi gibi İsrail analizi de aslında yeni bir bilgi içermiyor.

Türkiye’de bir avuç insanın yıllardır gördüğü ve çaresizce toplumun tamamını uyarmaya çalıştığı gerçekler bunlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan durup dururken “Anadolu’nun savunması Gazze’den başlar “demedi. Bu Türk devlet aklının yaklaşan tehlikeyi gördüğünü ve kendisini buna göre konumlandırdığını muhataplarına ilan ettiğinin bir işaretiydi.

Kimse kendini kandırmasın. İsrail’in bölgede yok etmek istediği sadece Araplar değil. ABD, PKK’yı boşuna Türkiye’ye saldırsın diye hazırlamıyor.

Bütün hazırlık azgın devlet İsrail’in "Vadedilmiş Topraklar" hezeyanını hayata geçirmek için yapıldı, yapılıyor. İsrail durdurulmazsa gözünü er ya da geç Anadolu’ya dikecek. Bunu göremeyecek kadar kör olanlar için de mücadele etmek zorundayız. Bunun dışında başka bir seçeneğimiz yok.

İletişim Bilgileri

+90 535 345 5121

  • LinkedIn
  • X
  • Facebook
  • Instagram

Gönderdiğiniz için teşekkürler!

©2024 Designed by Murat BARIS

bottom of page