top of page

Araştırma Blogu

  • Yazarın fotoğrafı: Murat BARIŞ
    Murat BARIŞ
  • 9 Nis 2024
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 17 Nis 2024


Türkiye’de muhalefetin zaferi ile sonuçlanan yerel seçimden sonraki 1 haftada…


  • Yargının tuhaf ihmali ve ayrılıkçı partinin kışkırtmasıyla terör örgütü sempatizanları birçok ilde sokağa indi.


  • Sözde Gazze hassasiyeti ile marjinal sağ, marjinal sol ve bazı İslamcı gruplar bir araya getirildi. Hükümete yönelik “İsrail ile ticaret” yalanı üzerinden sosyal medya destekli bir provokasyon tezgahlandı.


  • FETÖ’nün firari kalemşörleri deprem bölgesindeki çalışmaları koordine eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki başta olmak üzere birçok tanınmış AK Partili isme sahte belgelerle itibar suikastı girişiminde bulundu.


  • Belediyenin el değiştirdiği Sancaktepe’de eski başkan Şeyma Döğücü’nün makam odasında jakuzi olduğu yalanı 2 saat içinde çürütüldüğü halde ülke gündeminin en çok konuşulan konusu haline getirildi. (Yolsuzluk ve savurganlık algısı oluşturma çabası)


  • Gençler ve taraftar grupları bir kez daha futbol üzerinden “Ülkede adalet yok” algısını güçlendirecek şekilde ayrıştırıldı, manipüle edildi.


  • Lafı fazla uzatmaya gerek yok… Türkiye seçimden hemen sonra hazırlıkları önceden tamamlanmış kusursuz bir “Beşinci Kol” faaliyetinin etkisi altına girdi.


  • Toplumu sosyal medya yalanları ve sahte gündemlerle birbirine düşürmek için her gün yeni bir algı ve yalanı dolaşıma sokuyorlar.


  • Fiili müdahaleyle ele geçirilemeyen (15 Temmuz 2016 ihaneti) devleti propaganda, casusluk, sabotaj, terör ve manipülasyonlarla müdahaleye uygun hale getirmek istiyorlar. En önemli amaçlarından biri de TSK’nın Kuzey Irak’a gerçekleştireceği operasyonu engellemek.


  • Birbirine hiç benzemeyen, bir araya gelmeleri hayatın ve siyasetin olağan akışına ters siyasi akımların, grupların seçimden hemen sonra tam bir ittifakla hükümete yüklenmelerinin başka bir izahı olamaz…


Birileri bütün düğmelere aynı anda basıyor.

Diren Türkiye...


  • Yazarın fotoğrafı: Murat BARIŞ
    Murat BARIŞ
  • 1 Nis 2024
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 17 Nis 2024

  • AK Parti 2019 yerel seçimlerine göre yaklaşık 8 milyon oy kaybetmiş...

  • CHP ise 1 milyon oy kazanmış.

  • Diğer partilere giden oyları çıktıktan sonra bile milyonlarca AK Parti seçmeninin sandığa gitmediği anlamına gelir bu.

  • Ekonomideki sorunlardan en çok etkilenen emekliler, asgari ücretliler ve dar gelirlilerin sandıktaki tepkisi ve her şeye rağmen verdiği desteği merkez sağ siyaset doğru okumalı. Bu millet CHP’ye oy vermez klişesi artık geçersiz. Verebileceğini gösterdi.

  • Muhalefet sandıktan çıkan sonucun kendi başarısından çok tepki oyları olduğunu bilir ve buna göre hareket ederse, başarılı belediyecilik yaparsa genel siyasette iddialı hale gelir. Bunu yapamazsa 1994 benzeri bir sonuçla karşılaşması kaçınılmaz.

  • Her şeye rağmen Türk siyasetinde en etkili ve güçlü aktör yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır... Bütün seçim çevrelerinden anlamlı oy alabilen tek siyasi figürdür. 2009 yerel seçimlerinde %38’e düşen partisinin oyunu 2011’de %47’ye yükselten Erdoğan bunu yine başarabilir.

Güncelleme tarihi: 17 Nis 2024

 

Popülizm, siyasetçiler, siyasi partiler, kurumlar ve seçmenler üzerinde çeşitli etkilere sahiptir. Ancak bu etkiler farklı ülkelerde ve siyasi bağlamlarda değişiklikler gösterebilir. Bu çalışmada popülizmin bu aktörler ve kesimler üzerindeki etkilerine dair genel bir değerlendirme yapmak amaçlanmaktadır. Söylemleri ve performanslarıyla, liderlerin seçmenlerle arasında bir bağ oluşturan popülizm, son zamanlarda yükselişe geçmiş bir ideolojidir. Popülizm, siyasetçilere kısa vadeli siyasi kazançlar sağladığı gibi, uzun vadeli politika sorunlarına da yol açmaktadır. Popülist partiler, geleneksel siyasi partilerin seçim sonuçlarından etkilenmesine neden olmaktadır. Popülizm yükselirse, geleneksel partiler bazen seçmen desteği kaybedebilir. Bazı geleneksel partiler, popülist temaları benimseyebilir veya popülizme yanıt olarak daha sert politikalara yönelebilirler. Popülizm, demokratik kurumlar ve siyasi denge üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Popülist liderler sık sık kurumları zayıflatma eğilimindedir ve kendi otoritelerini artırma çabasındadırlar. Yargı bağımsızlığı, medya özgürlüğü ve diğer demokratik kurumlar popülizmin etkilerine karşı savunmasız olabilmektedir. Popülizmin seçmenler üzerindeki etkileri de karmaşıktır. Popülist söylemler, bazı seçmenler arasında duygusal bir çekicilik yarattığı gibi, toplumsal sorunları dile getirdiği için destek de bulabilmektedir. Bazıları popülizmi desteklerken, diğerleri bu tür politikalara karşı çıkar.





İletişim Bilgileri

+90 535 345 5121

  • LinkedIn
  • X
  • Facebook
  • Instagram

Gönderdiğiniz için teşekkürler!

©2024 Designed by Murat BARIS

bottom of page